kişi görüntüledi
31 Ocak 2012 Salı
Tanrılar Okulundan Alıntılar III (duygusal)
Tüketmem gereken her şeyi tüketmiştim; sözcükler, anılar, gözyaşları.
*
Işıklar söndü ve tablolar kınıa sokulmuş iki kılıç gi,bi karanlığa gömüldü. Mum kokulu loş ışıkta anlattığı, bin yılı aşkın zamandır sessiz kalmış olağanüstü öyküsünü dinledim.
*
Etiketler:
ait olmak,
akıl,
bütün,
çözüm,
gün batımı,
hayat,
şehir,
tanrılar okulu
GÜNÜN DEYİŞİ - 31 Ocak 2012
Kişi, başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde, başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir.
30 Ocak 2012 Pazartesi
Kış Geldi, Camda Mahmureler
Kış geldi. Beyaz örtüler altında tertemiz oldu sokaklar. Üstünde nazlı dumanı tüten bir fincan sıcak çikolata, veya kahve iyi gider şimdi.
Camın önündeki rahat koltuğuna kurul, sehpanın üstüne bir iki sevdiğin dergiyi at. Şimdi istemesen de az sonra, manzaranın tadını biraz çıkarınca okursun.
Böyle zamanlarda hep çok sevdiğim bir arkadaşımın beni, yemyeşil ve çiçekli bir bahçenin harika manzarasına ve yeşil mavi, dupduru bir havuzun buğulu bir yaz öğleden sonrasını anımsatan atmosferine davet ettiğini düşlerim!
Birlikte sevdiğimiz başka aydın görüşlü dostlarımızla sıralanmışız havuzun kenarına. Yahut duvarları boydan boya cam, üst kattaki ince uzun galeride, kadife rahatlığındaki berger koltuklarımıza kurulmuşuz. Baharın olağanca kışkırtıcı kokuları ve neşeli çiçek yapraklarıyla havunu kenarında yaptığı dansa bakıp, birbirimize edebi paslar atıyor, laflıyoruz.
... devamı var
Camın önündeki rahat koltuğuna kurul, sehpanın üstüne bir iki sevdiğin dergiyi at. Şimdi istemesen de az sonra, manzaranın tadını biraz çıkarınca okursun.
Böyle zamanlarda hep çok sevdiğim bir arkadaşımın beni, yemyeşil ve çiçekli bir bahçenin harika manzarasına ve yeşil mavi, dupduru bir havuzun buğulu bir yaz öğleden sonrasını anımsatan atmosferine davet ettiğini düşlerim!
Birlikte sevdiğimiz başka aydın görüşlü dostlarımızla sıralanmışız havuzun kenarına. Yahut duvarları boydan boya cam, üst kattaki ince uzun galeride, kadife rahatlığındaki berger koltuklarımıza kurulmuşuz. Baharın olağanca kışkırtıcı kokuları ve neşeli çiçek yapraklarıyla havunu kenarında yaptığı dansa bakıp, birbirimize edebi paslar atıyor, laflıyoruz.
... devamı var
Etiketler:
can sıkıntısı,
huzur,
keyif,
kış günü,
sevgi
Kaderini Ebediyen Değiştirmek... BÖLÜM2
Hatırlatma: Doğrudan "O biletleri bulamadın" dedi. Bana verdiği görevi hayati bir mesele olarak görüyordu. Yapamayacağımı bildiği halde bana bu görevi neden verişti!
devamı...
O biletleri bulabilmek için herşeyimi ortaya koymuştum. Bütün günümü o imkansız iki koltuğun peşinde oradan oraya koşturup durmuştum. Sefiller, West End'in yakın tarihindeki en başarılı gösteriydi. Dreamer'a araştırmamın sabah erken saatte ne şekilde başladığını ve hiçbir şeyden habersiz biçimde St. James'teki resepsiyon görevlisine, bu akşamki oyun için iki yer ayırtmak istediğimi söylediğimde, bana nasıl bir kahkahayla güldüğünü anlattım. Adam gülerek, "nasıl yani, bilmiyor musunuz?" diye yanıtlamıştı. "O gösteri için üç ay öncesinde bile yer bulabilir misiniz, bilmiyorum..."
devamı...
O biletleri bulabilmek için herşeyimi ortaya koymuştum. Bütün günümü o imkansız iki koltuğun peşinde oradan oraya koşturup durmuştum. Sefiller, West End'in yakın tarihindeki en başarılı gösteriydi. Dreamer'a araştırmamın sabah erken saatte ne şekilde başladığını ve hiçbir şeyden habersiz biçimde St. James'teki resepsiyon görevlisine, bu akşamki oyun için iki yer ayırtmak istediğimi söylediğimde, bana nasıl bir kahkahayla güldüğünü anlattım. Adam gülerek, "nasıl yani, bilmiyor musunuz?" diye yanıtlamıştı. "O gösteri için üç ay öncesinde bile yer bulabilir misiniz, bilmiyorum..."
Kaderini Ebediyen Değiştirmek... BÖLÜM1
Dreamer'a, New York'a geri dönmeden önce onu bir kez daha görüp göremeyeceğimi sordum. Ertesi gün akşam için bana randevu verdi. Savoy'da buluşacaktık. Sonra sanki geçerken de bir görelim der gibi, Les Miserables (Sefiller) gösterisine iki bilet almamı istedi. Bu isteği beni şaşırtmıştı. Sabah bununla ilgileneceğime söz verdim.
En olağanüstü buluşmalarımızdan biri olacağına inandığım bu randevuya tam zamanında gittim. Savoy'un Thames lobisi o saatte çok kalabalıktı. Dreamer oradaydı; elindeki dumanı tüten çay fincanından bir yudum almak üzereydi. Önündeki küçük masa değişik pasta ve keklerle silme doluydu. Keklerin, pastaların ve gümüş servis takımlarının yer aldığı masa kusursuz görüntüsü ile tam da onun hoşlandığı biçimdeydi.
En olağanüstü buluşmalarımızdan biri olacağına inandığım bu randevuya tam zamanında gittim. Savoy'un Thames lobisi o saatte çok kalabalıktı. Dreamer oradaydı; elindeki dumanı tüten çay fincanından bir yudum almak üzereydi. Önündeki küçük masa değişik pasta ve keklerle silme doluydu. Keklerin, pastaların ve gümüş servis takımlarının yer aldığı masa kusursuz görüntüsü ile tam da onun hoşlandığı biçimdeydi.
GÜNÜN DEYİŞİ - 30 Ocak 2012
Bağımlı olmak, kişinin kendisine inanmayı bıraktığının ve düşlemekten vazgeçtiğinin bir göstergesidir.
27 Ocak 2012 Cuma
GÜNÜN DEYİŞİ - 27 Ocak 2010
Tüm olasılıklar şimdi'nin içinde bulunur.
26 Ocak 2012 Perşembe
GÜNÜN DEYİŞİ - 26 Ocak 2012
Yaşam ona bağımlı olunamayacak kadar değerli, gözden çıkarılamayak kadar zengindir!
25 Ocak 2012 Çarşamba
GÜNÜN DEYİŞİ - 25 Ocak 2012
Dünyada ziyan ettiğin değerlerini anımsamak, yeniden bulmak ve yerine koymak...
Bu tıpkı var olmanın yasak bölgelerine parmak uçlarında girmek gibi!
23 Ocak 2012 Pazartesi
GÜNÜN DEYİŞİ - 23 Ocak 2012
Yoksulluk, kişinin kendi sınırlarını görememesi demektir.
Yoksul olmak, kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılıpında kendi yaratıcılık hakkından vazgeçmesidir.
20 Ocak 2012 Cuma
Tanrılar Okulundan Alıntılar II
Yaşantımda şimdiye dek başıma gelen ve gelecekte başıma gelecek olan her şeyin,; tıpkı uzun ömürlü bir meşenin, kendi ufacık tohumunun içine yerleşmesi gibi; zaten orada olduğunu, anda yaşadığını farkettim.
*
O adam ıstırap çekmekten hoşlanıyor! Bunun doğru olmadığına yemin edebilir, ama gerçekte dünyaları bile versen cehennemini asla terk etmeyecektir.
*
O adam ıstırap çekmekten hoşlanıyor! Bunun doğru olmadığına yemin edebilir, ama gerçekte dünyaları bile versen cehennemini asla terk etmeyecektir.
Etiketler:
akıl,
çözüm,
denge,
ders,
döngü,
hayat,
ışık,
ölüm,
sorumluluk,
tanrılar okulu,
yaşam,
zaman
Dünyamı Saran Çizgiler
Not: Tanrılar Okulu'ndan alıntırdır.
Baş dönmesi... Acı...
Karanlık...
Düşüncelerin ve duyguların suç ortaklığı.
Varoluşun başıboş parçacıkları
Kesici bir ışık demetinin varlığımın karanlıklarını yarıp geçmesi.
Acı... Baş dönmesi...
Karanlık...
Derin bir kesik.
Ardında: karanlık... Ve yine... Acı!
Ona doğru uçuyorum, yaklaşıyor, giderek büyüyor.
Geçmiş yıllarımın solgun gezegeni.
Baş dönmesi... Acı...
Karanlık...
Düşüncelerin ve duyguların suç ortaklığı.
Varoluşun başıboş parçacıkları
Kesici bir ışık demetinin varlığımın karanlıklarını yarıp geçmesi.
Acı... Baş dönmesi...
Karanlık...
Derin bir kesik.
Ardında: karanlık... Ve yine... Acı!
Ona doğru uçuyorum, yaklaşıyor, giderek büyüyor.
Geçmiş yıllarımın solgun gezegeni.
Tanrılar Okulundan Alıntılar I
Özgür olmayı, her türlü kısıtlamadan uzak bir özgürlüğü düşle.
İstediğin herşeyi elde edebilmekten kendini alıkoyan tek kişi sensin! Düşle... Hiç durmadan düşle.
Düş, var olan en gerçek şeydir.
*
GÜNÜN DEYİŞİ - 20 Ocak 2012
Bizim bütünleşmekteki eksikliğimiz, dış dünyada canavarları yaratmaktadır.
Bölünmüşlüğümüz ise karşılaştığımız şiddeti yaratır.
Not: Tanrılar Okulu'ndan alıntı.
Bölünmüşlüğümüz ise karşılaştığımız şiddeti yaratır.
Not: Tanrılar Okulu'ndan alıntı.
Etiketler:
akıl,
atasözü,
çözüm,
ders,
günün deyişi,
hayat,
özlü söz,
tanrılar okulu
15 Ocak 2012 Pazar
BUGÜNÜN DEYİŞİ - 15 Ocak 2012
Geçilmezle karşılaştığında değiş, sen değiştiğinde geçilmez geçilir olur
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)