kişi görüntüledi

31 Ocak 2012 Salı

Tanrılar Okulundan Alıntılar III (duygusal)



Tüketmem gereken her şeyi tüketmiştim; sözcükler, anılar, gözyaşları.
            *
Işıklar söndü ve tablolar kınıa sokulmuş iki kılıç gi,bi karanlığa gömüldü. Mum kokulu loş ışıkta anlattığı, bin yılı aşkın zamandır sessiz kalmış olağanüstü öyküsünü dinledim.
           *


Yaşamımda nereye ait olduğunu bilmediğim kırık dökük parçalar, tıpkı bir yapbozun etraga saçılmış mozaik taşları gibi, bir resmin ana hatlarını izliyormuşçasına, yaşamımdaki yerlerine ulaşıyor, varlığımı yeniden bir bütün haline getiriyordu.
            *
Şehrin renkleri ve ışıkları beni  hızla kendine çekerdi. Boyalı bakımlı kadınların kahkahaları ve dükkanların göz alıcı vitrinleri başımı döndürürdü. Ve tüm bunlar dünyanın, mutlu insanların yaşadığı, son derece sorunsuz ve güvenli bir yer olduğu kanısını içimde güçlendirirdi. 
            *
Gün batımında çam ağaçlarının gölgeleri eski evi ele geçiriyor, sankı varlığımın en derin kısımlarına sinsice o ince uzun parmaklarını sokuyorlardı.
            *
Birbirine tutunmuş, kendilerini birlikte bir bütün olabileceklerine ve birbirlerini tamamlayabilecekleri düşüncesine inandırmış iki güçsüz kişiydik.
            *
Onun yaşantısı çok özeldi... Sana içindeki ölümü, varlığına yön veren kendini acındırma, suçluluk duygusu ve yıkıcılığı tanımanı sağladı.
           






         


                                                                    



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yazın