kişi görüntüledi

30 Ocak 2012 Pazartesi

Kaderini Ebediyen Değiştirmek... BÖLÜM2

Hatırlatma: Doğrudan "O biletleri bulamadın" dedi. Bana verdiği görevi hayati bir mesele olarak görüyordu. Yapamayacağımı bildiği halde bana bu görevi neden verişti!

devamı...

O biletleri bulabilmek için herşeyimi ortaya koymuştum. Bütün günümü o imkansız iki koltuğun peşinde oradan oraya koşturup durmuştum. Sefiller, West End'in yakın tarihindeki en başarılı gösteriydi. Dreamer'a araştırmamın sabah erken saatte ne şekilde başladığını ve hiçbir şeyden habersiz biçimde St. James'teki resepsiyon görevlisine, bu akşamki oyun için iki yer ayırtmak istediğimi söylediğimde, bana nasıl bir kahkahayla güldüğünü anlattım. Adam gülerek, "nasıl yani, bilmiyor musunuz?" diye yanıtlamıştı.  "O gösteri için  üç ay öncesinde bile yer bulabilir misiniz, bilmiyorum..."


İşte o andan itibaren, saatler geçtikçe arayışım daha da sıkıntı verici hale gelmişti. Dreamer'a da itiraf ettiğim gibi aklımdan biçok kez, bana bilerek olanaksız bir görev verdiği düşüncesi geçmişti.

Dreamer konuşmuyordu; çenesi hafifçe göğsüne dayalı, öylece duruyordu. Sanarım zihni başıma gelenleri dinlemekle fazlasıyla meşguldü, bu duruşu bende, başarısız çabalarıma ilişkin tüm öyküyü dinlemek istediği inancını uyandırdı. Bilet satış gişelerini ve bilet makinelerini yok yere taramıştım. Gişelerden  makinelerin sliplerine dek her şey, otel görevlisinin söylediklerini doğruluyordu: tiyatronun biletleri aylar öncesinden tükenmişti. Anlaşıldığı kadarıyla o biletleri bulmak, Londra sınırları içinde olabilecek en zor şeydi. Şaşırtıcı bir biçimde, bulamazsam yitireceğim şeyin, bu görevimin görünürdeki başarısızlığın çok ötesinde olacağını bilen bir iç ses gibi, bana onları bulmam için altına bakmadık taş bırakmayana dek çabalarımı sürdürmem gerektiğini söylüyordu.


Not: Tanrılar Okulu'ndan yapılan alıntıdan uyarlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yazın