Tanrılar Okulundan Alıntılar I

Özgür olmayı, her türlü kısıtlamadan uzak bir özgürlüğü düşle.
İstediğin herşeyi elde edebilmekten kendini alıkoyan tek kişi sensin! Düşle... Hiç durmadan düşle.
Düş, var olan en gerçek şeydir.
                              *


Berbat bir yaşantın var! Daha içeri girişiden, yürüyüşünden, hatta duygularının ağır kokusundan anlayabiliyorum bunu. Bir yığından, bir düşünceler kalabalığından farkın yok. Bu şekilde nereye varacağını sanıyorsun? Öyle karışıksın ki, bu bin parçaya bölünmüş halinle, memur olarak bile varlığını zorlukla sürdürebilirsin. 
                                *
Yaşantımın sıkıca tutturulduğu tüm eski menteşelerin zorlanıp gıcırdadıklarını işittim.
Farkına varmadan doğruca, kendi kendime acıma halinin insanı yutan kumlarına doğru kaymaktaydım. 
                               *
Hoş olmayan durumların veya felaketlerin ağırlığı altında iki büklüm olmak ve olan biteni son derece ciddiye almak, dünyanın hüzünlü betimlemesini güçlendirerek, bu sıkıcı olaylara süreklilik katmaktır.
                              *
Kişi, başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde, başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir. 
                              *
Uygarlığın doğuşundan beri bilinci perdelenmek suretiyle uykuya yatırılan milyonlarca insana, nesilden nesile kirlenme yolu ile, kendilerinin kıt ve sınırlı olduklarına körü körüne inanmaları öğretildi. 
                             *
Her insanın içinde taşıdığı kaos, kendi cehennemi; dünya üzerine, çatışma ve ayrımcılık yada ırklar, ideolojiler ve inançlar arasındaki savaşlar formunu alarak yansır.