Günce

Hatırlıyorum da; ilk evi aldığımda terk etmişti. "Sen artık evlen" dedi. "Evi de aldın." "Ben de bakıyorum zaten çevreme, ben de bulunca evlenicem." 

O zaman keşke almasaydım dedim, 
keşke biraz daha tek odaya tıkılı yaşasaydım. 
Öyle daha mutluydum sanki. 
Akşamları o gelecek. 
'Bugün ne yapıcaz acaba' heyecanı... 

'Onunla ne olursa yaparım zaten!' ler.

Bana boş gelen her şeyi yapmıştım eğlenerek onunlayken. 
Entelektüel olması gerekmedi hiç, 
yaş farkını kapatması için çabalaması gerekmedi. 
Kendini ifade ediş tarzı, hareketlerindeki doygunluk, 
aradaki boşlukları sürekli espriler yaparak kapatması...

Yapacak hiç bir şey bulamazsa iphone'unu çıkarıp bana yeni keşfettiği bi oyunu gösterirdi. Yada bugün borsada neler olup bitmiş, hangi ünlü yeni bir şarkı çıkarmış, hangi şarkılar artık demode olmuş, onlardan bahsederdi.

Erkeklerin çok kötü olduğu alışveriş konusunda bile iyiydi. Bu sene neler moda, nerede ucuz giyim kaliteli, şık modern bir bayan bugün ne giymeli... Her şey konusunda biraz fikri vardı, her zaman.

"Psiko Analist"ten Alıntılar

... Volta atmayı bırakıp masasına döndü. Çılgınlık, diye düşündü. Fakat belli düzeyde zeka gerektiren bir çılgınlık.
Çünkü benim de buna dahil olmama neden olacak.
  *
Kara yürekli bir cin kurnazlıkla alt edilemez. Ancak sadece şanssızlıktan dolayı, girdiği bir iddiayı kaybeder
  *
...sözleri muayenehanesinde yankılanıyor gibiydi. Duvarlara çarpıp bir çeşit sıcaklık yayarak odayı dolduruyordu: Yitirilmiş masumiyet.
  *
...bazen yumruk değil, o yumruğun ardındaki duygu acı duymamıza neden olan şeydi.