Kendimi zorluyorum uyumak için ama boşuna biliyorum. Her gece olduğu gibi bu gece de kabul etmeyecek uyku beni sıcak kucağına. Ve bir yüzyıl daha dolanacağım çarşaflara rahatsız devinimlerle.
Bende unuttuğun lacivert bluzunun ruhuma ördüğü ince zırh işe yaramıyor artık gecenin soğuğuna karşı. Ve silikleşmesini yavaşlatmıyor anılarımızın. Kokunu yayamayacak kadar sayamadığım bir zaman boyunca tenini özlemiş olduğundandır belki.
Taoizm
nesnelere ve kavramlara verdiğimiz anlamlarla ilgilenir.
İyi ve kötü, alçak ve yüksek, aydınlık ve karanlık gibi.
Kurucusu Lao-Tse'dir (Lao Tzu).
Bir nesneye yada olaya fazla anlam yüklediğimizde onunla ilgili beklentilerimiz, hayal kırıklıklarını da beraberinde getirir. Aynı zamanda geçmişin pişmanlıkları ve gelecek kaygısı ve planları gibi etkiler yaşamında bir tür dengesizlik hali yaratır.
Eski bir Çin öyküsüne göre; bir zamanlar bir çin soylusu, zamanın en ileri bilim adamlarından olarak kabul edilen üç kardeş şifacıdan en gencine sorar: Aralarından en üstünü kimdir?
Şifacı cevap verir: En büyük ağabeyim, hastalıkların ruhunu görüp, daha ortaya çıkmadan yok eder. Bundandır ki şöhreti evinin duvarlarından öteye gitmez.